atlar

ATLAR

Memeli ailesinin bir üyesi olan atların, Latince ismi Equus Caballus’tur ve atlar, eşekler ve poniler, küçük bir köpeğe benzeyen bir tür tarih öncesi yaratık olan Hyracotherium’un soyundan türemişlerdir. Yaşam süreleri 20 ila 35 sene arasındadır.

Eski zamanlarda atlar, her ne kadar bir yerden bir yere ulaşım amacıyla kullanıldıysa da artık taşımacılık yapan atlara ya köylerde ya da turistik mekanlarda rastlıyoruz.

Genellikle evcilleşmiş olan bu dört bacaklı dostlarımızın bazı akrabaları hala (özellikle Amerika’da) vahşi doğada yaşamlarını sürdürmekteler. Ayrıca, köylerde ”Yılkı atı” olarak bilinen, yaşlanmış, sakatlanmış, artık iş görmeyecek atlar da doğaya salınmakta ve zamanla üreyerek vahşi yaşamın bir parçası olmaktalar.

Bunun dışındaki durumlarda atlar, daha çok sportif amaçlarla beslenmekteler. Hipodrom yarışçılığı, cirit, engel atlama ve dresaj gibi pek çok farklı dalda biz binicilere hizmet vermekte ve yardım etmekteler.

Atlar, genellikle asil olmalarıyla tanınsalar da pek çok insanın bilmediği bir diğer özellikleri de hassas canlılar olmalarıdır. Evet, yakınına gittiğinizde cüssesi sebebiyle ürktüğünüz bu iri ve heybetli canlı dış görünüşünün tam aksi bir yapıya sahip ve son derece hassastır. Düzenli tüy ve deri bakımına, veteriner kontrolüne, tırnak bakımına, antrenmana ve ilgiye ihtiyaç duyarlar.

ATLAR HAKKINDA BİLMEDİKLERİNİZ

Şimdiye kadar kaydedilen en hızlı yarış atı saatte 88 kilometre hıza ulaşmıştır. Atların dörtnala ortalama hızları saatte 44 kilometredir.
Dünya’nın en küçük atının boyu sadece 43 santimetredir.
Atlar ayakta da uyuyabilirler.
Roma İmparatoru Gaius Caligula çok sevdiği atını senatör yapmıştır.
Bir at 14,9 beygir gücü güç üretebilir.
İnsanlarda 4 farklı kan grubu bulunurken bu sayı atlarda 8 tanedir.
Evcilleştirilmiş atların ortalama ömrü 25 yıldır.
At iskeletinde 205 adet kemik bulunur.

Atlar yaklaşık M.Ö. 4000 yılında evcilleştirilmişlerdir.
Karada yaşayan tüm hayvanlar arasında en büyük göze sahip hayvan attır.
Atlar iki kör nokta dışında 360 derece görüşe sahiptirler. Bu kör noktalar tam ön ve arkalarıdır.
Atların koku ve duyma yetileri insanlara göre daha gelişmiştir.
Atlar birçok farklı hastalığın tedavisinde terapi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Atlar güven, saygı, şefkat, iletişim kurabilme ve kendine güven konusunda problemleri olan insanlara da yardımcı olmaktadırlar.

Baba ( The Godfather) filminde kullanılan kesik at başı gerçektir.
160’ı aşkın farklı at türü bulunmaktadır. Arap atları en saf ırk olarak kabul edilir.
Atlar kusamazlar.
Bir atın yaşını anlamak için dişleri en iyi göstergedir.
Ortaçağda atların da dahil olduğu birçok hayvan Avrupa’da mahkemelerce çeşitli suçlardan suçlu bulunmuşlardır.
Bugün büyük şehirlerin yoğun noktalarında trafiğin ortalama hızı yüzyıllarca önce atların çektiği arabaların hızlarından daha düşüktür.
1923 yılında bir at yarışı sırasında kalp krizi geçirip ölen jokey, öldükten sonra yarış kazanmış tek jokeydir.

20. yüzyılın başlarında sokaklarda atlar o kadar çok pislik bırakıyorlardı ki, otomobiller çevre dostu alternatif olarak görülüyordu.
Atlar insan sesindeki farklı duyguları sezebilirler.
Günümüz İngiltere ordusundaki tank sayısı at sayısından daha azdır.
İngiltere’de her at, midilli ve eşeğin bir “at pasaportu” sahibi olması gerekmektedir.
18 yüzyılda yeni yerleşimciler yanlarında getiresiye kadar Avustralya’da hiç at yoktu.